SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EŞRİBE BAHSİ

<< 2053 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

170 - (2053) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار (واللفظ لابن المثنى). قالا: حدثنا محمد ابن جعفر. حدثنا شعبة عن سماك بن حرب، عن جابر بن سمرة، عن أبي أيوب الأنصاري. قال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذا أتي بطعام، أكل منه وبعث بفضله إلي. وإنه بعث إلي يوما بفضلة لم يأكل منها. لأن فيها ثوما. فسألته: أحرام هو؟ قال (لا. ولكني أكرهه من أجل ريحه).قال: فإني أكره ما كرهت.

 

{170}

Bize Muhammed b. Müsennâ ile Ibni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındir. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Simak b. Harb'den, o da Câbir b. Semûra'dan, o da Ebû Eyyûb EI-Ensârî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir yiyecek getirildiği vakit ondan yer; fazlasını da bana gönderirdi. Bir gün bana bir fazla göndermişti ki, ondan yememişti. Çünkü içerisinde sarımsak vardı. Kendilerine :

 

— Bu haram mıdır? diye sordum.

 

«Hayır! Lâkin ben kokusundan dolayı ondan hoşlanmıyorum.» buyurdular.

 

Ebû Eyyûb:

 

—Öyleyse senin hoşlanmadığından ben de hoşlanmıyorum, demiş.

 

 

(2053) - وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا يحيى بن سعيد عن شعبة، في هذا الإسناد.

 

{…}

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd, Şu'be'den bu isnadla rivayet etti.

 

 

171 - (2053) وحدثني الحجاج بن الشاعر وأحمد بن سعيد بن صخر (واللفظ منهما قريب) قالا: حدثنا أبو النعمان. حدثنا ثابت (في رواية حجاج بن يزيد: أبو زيد الأحول). حدثنا عاصم بن عبدالله ابن الحارث عن أفلح، مولى أبي أيوب، عن أبي أيوب؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم نزل عليه. فنزل النبي صلى الله عليه وسلم في السفل وأبو أيوب في العلو. قال فانتبه أبو أيوب ليلة فقال: نمشي فوق رأس رسول الله صلى الله عليه وسلم ! فتنحوا. فباتوا في جانب. ثم قال للنبي صلى الله عليه وسلم. فقال النبي صلى الله عليه وسلم (السفل أرفق) فقال: لا أعلو سقيفة أنت تحتها. فتحول النبي صلى الله عليه وسلم في العلو وأبو أيوب في السفل. فكان يصنع للنبي صلى الله عليه وسلم طعاما. فإذا جيء به إليه سأل عن موضع أصابعه. فيتتبع موضع أصابعه. فصنع له طعاما فيه ثوم. فلما رد إليه سأل عن موضع أصابع النبي صلى الله عليه وسلم. فقيل له: لم يأكل. ففزع وصعد إليه. فقال: أحرام هو؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم (لا. ولكني أكرهه) قال: فإني أكره ما تكره، أو ما كرهت. قال: وكان النبي صلى الله عليه وسلم يؤتى.

 

{171}

Bana Haccâc b. Şâir ile Ahmed b. Saîd b. Sahr dahi rivayet etti. Lâfızları birbirine yakındır. (Dedilerki): Bize Ebû'n-Nu'man rivayet etti. (Dediki): Bize Sabit rivayet etti. (Haccâc b. Yezid'in rivâyetinde: Ebû Zeyd El-Ahvel'dir) (Dediki): Bize Asım b. Abdillah b. Haris, Ebû Eyyûb'un azatlısı Eflah'dan, o da Ebû Eyyûb'dan naklen rivayet ettiki:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona misafir olmuş ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alt kata Ebû Eyyûb da üst kata yerleşmişler. Derken Ebû Eyyûb bir gece intibaha gelmiş ve: Biz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in başının üzerinde yürüyoruz, demiş. Bunun üzerine çekilerek bir kenarda gecelemişler. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e söylemiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem).

 

«Alt kat daha yarayışlı.»  buyurmuş.» Ebû Eyyûb :

 

  Sen altında bulundukça ben bir çatının üstüne çıkamam, demiş. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Üst kata, Ebû Eyyûb da alt kata değişmişler. Ebû Eyyûb Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e yemek yaparmış. Sofra (dönüp) getirildiği vakit onun parmaklarının yerini sorar, parmaklarının yerini araştırırmış. Bir gün ona sarımsaklı bir yemek yapmış. Sofra geri getirildiği vakit Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in parmak yerlerini sormuş. Kendisine:

 

  O yemedi, demişler. Bundan ürkmüş ve hemen yanına çıkarak :

 

  Sarmısak haram mıdır? diye sormuş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Değildir! Lâkin ben ondan hoşlanmıyorum.» buyurmuş.  Ebû Eyyûb :

 

  Öyle ise senin hoşlanmadığından yahut senin kerih gördüğünden ben de hoşlanmam, demiş.

 

Ebû Eyyûb: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelinirdi.» demiş.

 

 

İzah:

«Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelinirdi.» cümlesinden murad, ona melekler ve vahiy gelirdi, demektir. Nitekim bir hadîste :

 

«Ben sizin görüşmediklerinizle görüşüyorum. Melekler insanların rahatsız olduğu şeyden rahatsız olur.» buyurulmuştur. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bir zaman sarmısak yemezdi. Çünkü her an meleklerin ve vahyin gelmesi mümkündü. Şâfiîler'den Nevevî diyor ki: «Ulemâmız Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hakkında sarmısağın ve keza soğan, pırasa gibi şeylerin hükmünün ne olacağında ihtilâf etmişlerdir. Bazıları haram olduğunu söylemişse de, esah olan kavle göre haram değil, kerâhet-i tenzihiyye ile mekruhtur. Çünkü «Sarmısak haram mıdır?» suâline umumî olarak «Hayır!» cevâbını vermiştir. Sarmısağın ona haram olduğunu söyleyenlere göre bu cevabın mânâsı: Sizin hakkınızda haram değildir, demektir.

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in misafirliği esnasında evvelâ alt kat'a yerleşmesi, kendisine ve ziyaretçilerine daha uygun geldiği içindir. Hz. Ebû Eyyûb'un buna razı olmaması ise büyük terbiye ve nezaketindendir.

 

Onun hoşlanmadığından hoşlanmaması da bunu gösterir.